Ürdün devlet televizyonu El-Memleke’de yer alan haberde, Safedi’nin başkent Amman’daki bir forumda yaptığı açıklamalara yer verildi.
Safedi, İsrail ve Ürdün arasındaki Vadi Araba Anlaşması’nın Oslo Anlaşması sonrasında imzalandığını belirterek, “adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için” yapıldığını ifade etti.
Vadi Araba Anlaşması’nın hem Filistinlilerin hem Ürdün’ün çıkarına olduğunu vurgulayan Safedi, barış anlaşmasının iptal edilmesi yönündeki taleplere şu şekilde cevap verdi:
BU STATÜ OLMASAYDI İSRAİL BOŞLUĞU DOLDURURDU
“Barış anlaşması, işgal altındaki toprakları bize iade etti, sınırlarımızı belirledi ve Ürdün’e Müslümanlara ve Hıristiyanlara ait kutsal mekanlarının yönetiminde özel bir statü sağladı. Bu statü olmasaydı, İsrail bu boşluğu doldururdu.”
Safedi, “İsrail ile barışın iptali Filistin halkına, Ürdün’ün korunmasına ve statüsüne (Kudüs’teki hakları) hizmet etseydi, hiç düşünmeden iptal ederdik.” şeklinde konuştu.
VADİ ARABA ANLAŞMASI
Ürdün, 1994’te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs’teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.
Yine 2013’te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün’e verildi.
Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
